24 Kasım 2017 18:21 | Son Güncelleme: 24 Kasım 2017 18:23

Abdullah Kiğılı'dan Mehmet Ayan'a özel açıklamalar

Fenerbahçe eski yöneticisi Abdullah Kiğılı, Lig Radyo’da Mehmet Ayan’ın konuğu oldu ve soruları cevapladı.

Ünlü iş adamı Abdullah Kiğılı, Bingöl’ün 5 bin nüfuslu ‘Kiğı’ kasabasında doğduğunu ve soyadlarının buradan geldiğini söyledi. Kiğılı, “Markalaşma anlamında dedemin bir buluşu da diyebiliriz. Ardından marka anlamında ülkenin her yerinde mağaza açtık.’ İfadelerini kullandı.

Kiğılı, başarı hikayesinde ailesinin çok önemli bir rolü olduğunu vurgulayarak, “Aile meclisinin ortak kararları doğrultusunda hareket ettim ve başarılı oldum” dedi.

Kiğılı, gömlek ile markalaşmış Kiğılı’nın başarısın şöyle anlattı;

“Lacivert bir gömlek tasarladım. Ardından gömlek çok satılmaya başladı. Ardından pantolon, ceket vs. devamı geldi. Her şeyi o günün mevcut şartlarıyla gerçekleştirdik. Mütevazı bir yaşam vardı o dönem. Ben içimde kabuğuma sığamadığım zaman aileme dedim ki ‘Beyoğlu gündüz ticaret, akşam eğlence merkezi buralara dükkan açalım’ fakat onlar İstiklal Caddesi’nde mağaza açma. Ben de ailemden gizli emlakçılara haber verdim. O dükkan bulundu. Şu anda Kiğılı’nın dükkanı da oradadır. Harika bir yer. Muharrem Nuri Bilgi, dönemin ekselans Paris elçisi… Ekselansın avukatı ile el sıkıştım, kontrat yaptım. Aileme de anlattım. Babam dedim ki ‘Seni yarın sabah bir yere götüreceğim. Aldım babamı Çarşıkapı’dan Beyoğlu’na gittik. Mağazanın önünde durdum babam bir baktı mağazada Kiğılı yazıyor. Bir den görünce ‘Bu ne?’ dedi. ‘Baba müsaadenle burayı açıyoruz besmele çek’ dedim. Bir şey söylemiyor ama yüzü asık. Akşam aile meclisi toplandı. ‘Bu çocuk bizi iflasa götürecek. Mağazayı elinden almak lazım’ dediler. Allah da bana yardım etti, 3 ay sonra işler hızla ilerledi. Ceket, pantolon, gömlek satılmaya başlandı. Talep vardı. Dolayısıyla biz iş yapmaya başlayınca ailem gülümsemeye başladı. Biz sistemi oturttuk ve mülkünü satın aldık.

Aileme isyankar bir şekilde bunları yapmadım. Aradan 2 yıl geçti, 1971 senesinde bir gün sabah bana bir telefon geldi. ‘Abdullah Bey sizi Altınyıldız fabrikası sahibi Osman Boyner sizi bekliyor’ dedi. 

Kumaşlarını satıyorduk o zaman. Osman Boyner, o dönemlerin en meşhur ismiydi. Kendi kendime ‘Bu işte bir sakatlık’ var dedim. Gittim yanına odasına girdim. Dedi ki ‘Evlat ben Beymen konfeksiyon fabrikasını kurdum. Altınyıldız’ın en iyi fabrikasını kurdum. Sen arabama bin git elbiseleri gör.’ Dedi. Ben de gittim. Elbiselere baktım. Konfeksiyon ilk olarak Beymen’de başladı. Takım elbiseleri gördüm neredeyse küçük dilimi yutacaktım. ‘Beğendin mi’ dedi. Dedim ki ‘Beğenmemek mümkün mü?’ Kiğılı mağazasında Beymen ürünlerini ilk ben sattım. 

Merakla dedim ki ‘Osman ağabey neden ben?’. 32 tane kumaş fabrikası olduğunu söyleyip, ‘Hepsi seni referans gösterdi’ dedi.
Bizim hazır giyim hayatımız bu şekilde başladı. Beymen elbiseleri satmamız 1 yıl sürdü. Bana, ‘Beymen mağazalarını açacağız’ dedi. Ben de ortak oldum. Ailem artık karışmıyor. Yüzde 40’ını anonim şirket olarak aldık 60’ını Osman abi aldı. 

Genç bir yaşta orayı ben işletiyordum. Türkiye 75-80 arası yıllık yüzde yüz faizle enflasyona yetişmen mümkün değildi. Kar var ama dağıtılmadığı için param hep içerde kalıyordu. 

Ne kadar çalışırsam çalışayım hep zarar ettim. Kiğılı iyi çalışıyordu. Osman ağabeye ‘Ben ayrılıyorum’ dedim. 6 ay sonra Kiğılı konfeksiyon fabrikasını kurdum. Günlük 50 takım elbise üretimi ile yavaş yavaş üretimi artırdık. Dönemin başbakanı Turgut Özal, fabrikayı ziyaret etti. Özal bana bir sordu sordu, Bir takım elbiseyi kaç saatte üretiyorsun dedi. 2 saate çıkarıyoruz dedim. Süreyi kısaltman gerekiyor dedi. Almanya’dan eğitmenler getirttim. Konfeksiyonun başına geçtiler. Bir zaman sonra 2 saat 10 dakikaya geriledi süre. 

Bir süre sonra günlük takım elbise üretimini 500’e çıkardık. Sistemi ve ihracatın ne olduğunu öğrendik. Kiğılı markasıyla o dönem 65 vilayete toptan satışa başladım. Bayilerimiz vardı. İşin toptancılığına soyunduk. Müthiş bir satış vardı. Arz-talep müthişti. Gittikçe markalaşmaya başladık. 94 senesinde Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde. Dolar 14 liradan 42 liraya yükseldi. Ekonomi ve sistem karıştı. Bankalar, sistemin içinde çöktü. Çekle mal satılıyordu. 94 senesinde AVM’lerde yerimi almaya başladım. 2001’de büyük kriz patladığı dönem 17 mağazamız vardı.

FENERBAHÇE SÖZLERİ

Beni ağabeyim Fenerbahçeli yaptı. Mithatpaşa Stadı’nda maçları takip etmeye başladık. Faruk Ilgaz gelince koşarak yanına gittik. Servis yaptık kendisine. Elbise aldı, çok şık giyinirdi. ‘Sen maçlara gidiyor musun. Hangi takımlısın’ dedi. Fenerbahçeliyim dedim ve beni 1 hafta sonra beni üye yaptı. 

1998 yılında Aziz Yıldırım’ın ilk listesinde ben yoktum. 2 ay sonra yeni bir liste yaptı ve ben o listede yer aldım. Ben 2 yıl ancak dayanabildim çünkü işlerin başında olmam gerekiyordu. 2009’da tekrar beni listeye aldı. Fenerium’un başına geçtim. İşime karışırsan bırakırım dedim. O zaman 19 şube ve 45 bayi vardı. Bu işler benim işim.

Diğer Haberler

Cumhurbaşkanlığı 6.Uluslararası Yat Yarışları İstanbul-Samsun Açık Deniz Yarış Etabı Sona Erdi
Cumhurbaşkanlığı 6.Uluslararası Yat Yarışları Samsun etabı başladı! Yelkenciler Bandırma Vapuru'nun izinde
Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları Samsun Etabı Başlıyor
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nu 2025'i Wout Poels kazandı
CANLI DİNLE
KARŞI TRİBÜN
İlker Duralı