Yazıya başlığı “being John Malkovich” filmi verdi. Filmi kısaca hatırlamak ve izlememiş olanları bilgilendirmek gerekirse; yetenekli ama çok az para kazanan kuklacı Craig hayatında önemli bir değişiklik yapar. Yeni iş yerinde gizli bir kapı keşfeden Craig gizlice bu kapıdan girer ve John Malkovich’in bedeninde uyanır. Filme dair başka tüyo vermeden yazımızın başrol oyuncusuna dönelim. Eminim Galatasaray taraftarı da Umut Bulut’un John Malkovich bedeninde olmasa da , en kötü Burak Yılmaz veya Elmander bedeninde uyanmasını istiyordur. Tabi bunun için öncelik gizli bir kapının keşfi.
Umut’un kariyeri incelerseniz söz konusu gizli kapıyı bulduğunu da göreceksiniz. Sıkıntı Umut’un başka bir bedende uyanmaması. Geride bıraktığımız sezonlarda Şota Arveladze sayesinde Kasımpaşa akademisinin başına geçen ve şu an Feyenoord kulübünde yardımcılık yapan Hollanda futbolunun bana göre efsanelerinden olan Jan Wouters bir sohbetimizde “ biz forvet oyuncularından sadece gol atmasını beklemeyiz. Türkiye’de forvetler ceza alanı içinde statik kalıyor ve orta sahadan dikine koşuyla gelen veya kanat forvetten içeri kat eden oyunculara alan açamıyor. Oysa forvetin bir görevi de uzak /yakın direk koşuları yaparak ceza alanına gelen diğer oyunculara kanal açmaktır, böylelikle 10 numaralar ve kanat forvetler anlam kazanır” demişti. Umut bu koşuları çok iyi yapan, yaptığında pozisyonun oluşumuna göre ceza alanı içinde topla da buluşan bir oyuncu. Sıkıntısı bu pozisyonlarda yakaladığı düşük gol yüzdesi.
Umut’tan beklentilerin başka olması , kariyerinde yakaladığı gol sayıları dikkatli incelenmediği için Umut’tan zamanında fazla beklenti yaratılmış olması esas problem olarak karşımıza çıkmakta. Umut’un istastik bilimiyle istikrarlı istikrarsızlığını sezon sezon değerlendirmemiz meramımızı da anlatır.
2003-2004 sezonunda gollerini sırasıyla “ 27 eylül , 29 kasım, 14 aralık, 25 ocak, 1 şubat, 27 mart, 3 nisan, 10 nisan, 17 nisan, 8 ve 15 mayıs “ tarihlerinde
2004-2005 sezonunda “ 21 kasım, 12 aralık , 30 ocak, 12 şubat, 26 şubat, 2 nisan, 30 nisan “ tarihlerinde
2005-2006 sezonunda “ 7 ağustos, 20 ağustos, 15 ekim, 22 ekim , 26 ekim, 30 ekim, 6 kasım, 10 aralık, 21 aralık , 11 şubat, 5 mart , 1 nisan, 9 nisan, 16 nisan , 7 mayıs “ tarihlerinde
2006-2007 sezonunda “ 13 ağustos, 14 ekim, 8 kasım, 26 kasım, 1 aralık, 10 aralık, 18 şubat, 24 şubat, 28 şubat, 15 nisan, 25 nisan, 28 nisan, 4 mayıs ve 20 mayıs “ tarihlerinde
2007-2008 sezonunda “ 17 ağustos, 26 ağustos, 2 kasım, 4 ocak, 19 ocak, 24 ocak, 28 ocak, 17 şubat, 23 mart, 4 nisan, 3 mayıs, 10 mayıs” tarihlerinde
2008-2009 sezonunda “ 27 eylül, 4 ekim, 14 kasım, 28 kasım, 7 aralık, 13 aralık, 31 ocak, 6 şubat, 1 mart, 11 nisan, 2 mayıs, 9 mayıs, 24 mayıs ve 30 mayıs “ tarihlerinde
2009-2010 sezonunda “ 18 eylül, 6 aralık, 9 ocak, 14 ocak, 24 ocak, 27 ocak, 7 şubat, 5 şubat, 6 mart, 25 mart, 19 nisan, 5 mayıs” tarihlerinde
2010-2011 sezonunda “ 17 ekim, 23 ekim, 1 kasım, 7 kasım, 3 aralık, 12 aralık, 21 aralık, 11 ocak, 16 ocak, 21 şubat, 2 nisan, 8 mayıs, 22 mayıs” tarihlerinde
2012-2013 sezonunda “ 12 ağustos, 20 ağustos, 26 ağustos, 2 eylül, 11 eylül, 15 eylül, 19 ekim, 27 ekim, 2 kasım, 11 kasım, 8 aralık, 2 şubat” tarihlerinde
2013-2014 sezonunda “ 18 aralık, 8 şubat, 17 şubat, 3 mayıs, 11 mayıs, 15 mayıs “ tarihlerinde
014-2015 sezonunda “ 31 ekim, 8 kasım, 3 aralık, 13 aralık, 20 aralık, 1 şubat, 9 şubat, 27 şubat, 14 mart, 21 mart, 5 nisan, 30 mayıs” tarihlerinde
Ve devam eden sezonda “ 26 eylül” tarihinde atmış olduğunu görmekteyiz – ki bu değerlendirmede süper lig ve Türkiye kupası maçları esas alınmıştır-
Umut’un Türkiye kariyeri yukarıdaki gol dağılımına göre incelenirse, Umut’un belirli zaman dilimlerinde peşi sıra gol attığını ve sonrasında klişe tabirle “ gol orucuna” girdiğini görmekteyiz. Bu tablo benim “ istikrar haline gelmiş istikrarsızlık” ifademi de net olarak açıklamakta.
Yıllardır süregelen bu tabloyu görmezden gelerek/dikkat etmeyerek Umut Bulut değerlendirmesi yapmak olanaksız. Jan Wouters ifadeleriyle anlatmaya çalıştığımız Umut Bulut’u görmezden gelmediğimiz gibi.