Benim ona borcumdur bu yazı! Benim ‘onun bana verdiklerine karşı’ sükûn bir saygı duruşu. Allah biliyor ya onunla ilişkimiz mesafeli başladı. Rıdvan Dilmen’in Şafak’ı, Şerafettin beyin Beretta’sı, Davide Franco’nun Narino’su, Karamehmet ailesinin Black Pearl’ü… O jenerasyonda ondan daha önce sevdiğim atlar vardı. Hatta sonrasında aşık olduğum kısrak Fair Tail, bir diğeri Damista ve ezeli şampiyonum Trapper bile zaman-zaman onu geçtiler gönül köşkümde. Atçılıkta da gönüldü bu.. Her yere konabilirdi. Ancak saygı deyince bi dur! Saygı denince hepsinin üstünde bir saygıyı hakketti Bold Pilot… Sadece harika bir yarış atı, sadece 1996 Gazi şampiyonu, sadece o yarışta kırdığı rekorla değil; insanların atçılıkla ilgili fikirlerini de değiştirmesi açısından Bold Pilot çok kıymetliydi.
Türk atçılığının bir türlü beceremediği kahraman yaratma, star üretme kavramlarının doğal yapımcısıydı. Galtee ile 15 Eylül 1996 günü giriştiği Enternasyonal Boğaziçi Koşusu birincilik mücadelesinde tribündeydim. Lafı uzatmanın alemi yok, milli maç gibiydi. Son 400 metrede herkes Türk atletini, Türk güreşçisini, Türk milli takımını alkışlıyordu. Tüylerimiz bugün bile diken, diken…
Dönemin yeni – yeni endüstriyelleşen, kitlelere yeni yeni ulaşan at yarışlarının ilk kahramanlarındandı. Büyük kalabalıklar at yarışıyla ilgili en çok Ekrem Kurt, Mümin Çılgın, Süleyman Akdı, Albatur, Karayel gibi kavramları bilirken, o bir şampiyon ışığıyla girdi odalarımıza.
Çok büyük bir kahramandı. Önce Atman ailesinin, sonra atçılık camiasının, en son Halis’in atı olmuşken; sonunda hepsi tapuyu yarışsevere verdi. O artık bizimdi! O artık herkesin.
Elbette jokeyi Halis Karataş ile nasıl ne kadar bütünleştiğini falan söylemenin anlamı yok. Kazandığı 70.Gazi Koşusu sonrası sahibi rahmetli Özdemir Atman ‘TRT muhabiri Ender Asman ağabeyin ‘kaça satarsınız onu?’ sorusuna ‘Merkez Bankası’nı verseler satmam’ demesi de bugün gibi hafızamda.
O kadar haklıydı ki… Bir atı, onun ne kıymetli bir varlık olduğunu, ne önemli bir marka olduğunu en iyi anlatan söz Bold Pilot’a atfedilen bu ‘değer biçilememe’ idi. Ne güzeldi o laf, ne iyiydi o betimleme…
Perşembe sabahı Bold Pilot’un ölüm haberi geldi. Sayısız birincilik, büyük bir at, onu seven binlerce yarışsever dışında benim aklımda bu iki şey kaldı. Galtee yarışı ve Özdemir beyin sözleri…
Türk atçılığının başı sağolsun. Şampiyon öldü. Bizse onun bize yaşattıkları sonrası bir kuru yazıyla anca borç ödeyebiliriz. Gönül sayfamızdaki yerin ömür boyu kapanmayacak büyük şampiyon…